27 Haziran 2011 Pazartesi

Kadını Soyma Yarışı

Kadını Soyma Yarışı


İslam kadını adi ucuz bir mal ve meta olmaktan korumak ve rezil nefislerin ayakları altında zillet çekmesini engellemek için örterek değerini artırmaya çalışırken, şeytanın ve nefis kölesi ve uşağı olan mimsiz medeniyetin memleketimizdeki temsilcileri ise kadını açmak suretiyle soyarak kıymet kazandırmaya çalışmaktadır.

Analık, kadınlık, şefkat, merhamet vb gibi güzel seciyelerinden(huylarından) ilgilenmek ve faidelenmek yerine cazibesiyle, güzelliğiyle, çekiciliğiyle, dişiliğiyle gözlere lezzet, uçkurlara şehvet verme hizmeti peşinde koşmaktadır. Özgürlük, güzellik, kariyer, liyakat değer etiketlerini yaftaladığı kadını kendi sömürge iş alanlarına göre istihdam ederek kullanmaktadır.

Kimisi kadın ve kızları mağazasında tezgahtar namıyla soyarak yada süsleyerek müşterilerine peşkeş çekerken, kimisi uçağında soyarak erkeklere vip hizmeti yaptırıyor. Kimisi ise son tasarladığı iç çamaşırlarını giydirerek, donlarını ve donlarının içerisindekileri pazarlıyor, kimisi kadını gazetesinde soyup sütun fahişeliği yaptırırken, kimisi filmlerde soyarak cazibesini ve çirkefliğini bütün dünyaya porno yıldızı adı altında satıyor.

Kimisi sanat adı altında filmlerde soyarak milyonlarca insanların gözleri önünde erkeklerin altlarına atıyor, kimisi yarışmalarla soyup muza çeviriyor, kimisi internetlerde soyarak chat orospusu yapıyor, kimisi meşhur çikolatasıyla kadının cazibesini artırmakta veya çikolotasıyla yarıştırarak “bakın hangisi daha cazib ve alıcı” mesajı verme peşinde koşuyor, kimisi arabasını satmak için araba kaportasının önünde kadının çıplak kaportasını sergiliyor, kimisi dondurma reklamıyla “dondurma böyle yalanır, çıplak karıda şöyle yalanır” demeye getiriyor, kimisi açılışlara çıplak mankenler getirip, canlı canlı çıplak karı defileleri yaparak gözlere haram bayramlar yaşatma ile müşteri kazanma peşinde koşuyor, kimisi şampuanı ile kadın soyup saça başa değil dikkatleri kıça çekiyor, bazıları ise kadını sattığı mal ve yaptığı işle alakası olmadığı halde ahlaksızlık için soyuyor.

Artık nereye ne tarafa kafanızı çevirip baksanız her tarafta çıplak yığınları çıkıyor karşımıza, reklâmlarda anadan üryan gezen kadınlar, filmlerde dişilik silahıyla arzı endam eden kadınlar, plajlarda balık istifi et yığınları, reklâm panolarında küçük büyük bütün gözlere sokulan çıplak karı kişnemeleri, mağaza vitrinlerinde iç çamaşırlı sürtük bozması resimler, sinema afişlerinde fettan artist bozması çıplak gülümsemeler, dergi kapaklarında hayır adına soyunan soysuzlarla doldu taştı memleket.

Zavallı kadını gelen soyuyor, giden soyuyor, Hacısı, hocası, bacısı, kapitalisti, masonu, fasonu, tüccarı, kavatı, babası, anası ve kocası herkes kadını soyma yarışında. Bu kadın soyucularına ne müslümanı ne solcusu, ne golcüsü, ne dernekler ne de feministler dur demiyor, ya ödül veriyorlar, ya yıldız yapıyorlar yada alkışlıyor yada yakışmış diyor.

Bu soyucu sanayiciler ve sanatseverlerin soyduğu kadınlara ve kızlara aldanan zavallı insanımız karı ve kızlarının soyunmasına ses çıkarmıyor, örtünmekten men edip soyunmasını teşvik ediyor. Bu kadar yalan dolan telkin karşısında çağdaşlık medenileşmek adına soyuldukça kadın soyuluyor, bu soyulmalar ile aslında kadın sadece bedenen mi soyuluyor zannediyorsunuz, soyulan kadının sadece bedeni değil kadını kadın yapan ona şahsiyet kişilik ve şeref kazandıran hayası, ahlakı, iffeti şerefi, edebi de soyuluyor, çağdaşlık adı altında modayla, kozmetikle parası ve malı ve hayatı soyuluyor.

Ticari kaygılar yüzünden, medenilk, çağdaşlık maskesi adı altında din ahlak ve sünneti hiçe sayıp kadının edebini, iffetini namusu ve şerefini yok etmek isteyen bu soyguncu haramilere ve acımasızlara dur denilmeli.

Kadının bedeni böyle alçaltılmamalı,
sömürü aracı yapılmamalı,
Kadının ahireti ve gençliği, iffeti ve şerefi böyle alçak haram yollarda kullanılarak ebedi saadeti yok edilmemeli,
Ticaretin sanatın ana harcı kadın değildir. Kalitedir, üründür. Kadını soymadan alçatmadan mal satılmalıdır. Malın satışının şartı olarak kadının çıplak bedeni ve cazibesi görülmemelidir.

Kadın çalıştırmadan da kalkılınılabileceği bilinmelidir. Kadının vazifesi bankalarda, mağazalarda, pazarlarda, ekranlarda cazibesiyle gözlere zevk, çıplak bedeniyle, kokusuyla, uçkurlara şehvet vermek değildir. O annedir, muallimdir, eşine muavindir, pavyonlara metres, genelevlerine orospu, tezgahlara tezgahtar, filmlere yıldız, kavatlara sermaye, ticarete meta mal olsun diye yaratılmamıştır.O Esfeli safilin (Sefillerin Sefili) çukurlarına atılsın diye yaratılmamıştır.

Bugün kadını böyle soyan alçakları yarın Rabbimiz kabirde soyup yılanlara akreplere yem edeceği gibi yevmi mahşerde ve cehennemde de ateşlere verecektir. O ateş dalgaları öyle bir vuracak ki “Ateş, onların yüzlerini yalayarak yakar da onun içinde onlar, (etleri sıyrılmış olarak sırıtan) dişleriyle kalıverirler. (MÜ'MİNUN SURESİ / 104) ayetinin sırrıyla bu azap hali sonsuza kadar devam edecektir.

Kadını vicdansızca ve imansızca soyan, ahlaksızlaştıran, satan kapitalist tüccarlara ve örtülü bayanları modayla soymaya çalışan kapitalist hacılara duyurulur.

Muhammed ŞAMİL KAKÇA

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.

Süleyman Hilmi Tunahan hazretlerinin bağlıları (Süleymancılar) hangi partiye oy verecek? | Hangi parti tercih edildi? | Mehmet Fahri Sertkaya (video)

Cemaat merkezi ( Muhterem Alihan Kuriş Beyağabey ) kararını açıkladı: KESİNLİKLE OY YOK! Kesinlikle AKP'ye ve MHP'ye oy ve...