Polis, Necip Fazıl Kısakürek'i Kumarhanede Yakalamıştı... |
"Osman! Canım, sevgilim! Tut beni, düşüyorum, dünya nohut tanesi kadar oldu Osman! Düşüyorum, bırakma beni!" diye bağırıyordu Necip Fazıl, Hapishane arkadaşı Osman Yüksel Serdengeçti'nin kucağına ağlaya ağlaya atlarken..
Ama mahkumlar şaşkın değillerdi...
Zira "üstad" ı bu tip krizler çok sık tutuyordu...
*******
"Beni rüyanda gördün mü?" veya "Üstadını bu gece rüyanda gördün mü?" diye her sabah, her karşısına çıkan mahkuma sormak Necip Fazıl'ın günlük krizlerinden biriydi...
Bir gün, bu hallerden bunalan bir Mahkum dalga geçmek için, sinirle; "Gördüm üstad gördüm, bir lağım çukurunun içinde ağzına kadar pisliğin içindeydin" deyince, Necip Fazıl, "Üstadınızın üstünlüğünü, gerçek derecesini görmek isteyenler bu arkadaşa sorsunlar" diye bağıra bağıra koridorda koşuşturmuştu...
*******
"Bu gün bayrak yarıya indirilmiş. Bu gösteriyor ki, bu gün yarın darbe olacak ve genel af çıkacak. Böylece biz de hapishaneden çıkacağız"
"Kriz entellektüel geçiriyorum"
N.F. Kısakürek
(Şahitlerin anlattığına göre, ne bayrak yarıdaydı ne darbe oldu ne de af çıktı)
*******
Necip Fazıl'ın sonradan filmi yapılmış Reis Bey isimli bir eseri vardır ki, etkisinde kalan kişinin bir daha kararlı biri olabilmesi imkansız gibidir.. Tam bir Melankoli haline sokar insanı...
Hapishanedeki, hidayetinden ümit kesilmiş, katli vacip hükmündeki, insanlıktan çıkmış muzur varlıklara acımaya başlayabilir hatta ömrünüzü bunları hapisten kurtmaya adayabilirsiniz..
Kısa tabirle, kararsız bir Merhamet Budalası olabilirsiniz...
Dikkat etmelisiniz; İslamı hakkıyla bilen, ifrat ve tefrit(aşırılık ve gevşeklikten) kaçınabilen, ölçüyü koruyabilen gerçek, icazetli din alimlerine tabi olmalısınız..
Şairler, edipler elbetteki gereklidir ve başımızın tacıdır ama onlar kendilerini din alimi zan eder ve gerçek ulemaya tabi olmazlarsa meydana böyle vahim durumlar çıkar..
Peşi sıra gidenlerin gayretleri de asırlar geçsede sonuca ulaştırmaz..
Günümüzde müslümanların en büyük sorunu gerçek alimlere tabi olmayıp, nefse hoş gelen şovmen/kelime ustası kimseleri alim zannetmesidir..
********
Polis, Necip Fazıl Kısakürek'i Kumarhanede Yakalamıştı... |
KUMARBAZ NECİP FAZIL KISAKÜREK
Tarih 22 Mart 1951.
1904 tarihinde doğan Necip Fazıl tam 47 yaşında...
Hidayet bulup İslami bir hayata geçeli ve kuvvetli kalemini İslam'ın emrine vereli neredeyse yirmi yıla yakın zaman geçmiş...
İstanbul Emniyet Müdürü Kemal Aygün başkanlığındaki polisler, Taksim Pire Mehmet Sokağı 14 numaralı apartmana baskın yaptılar.
Apartmanın alt katı kumarhaneydi ve bakara masasının başında ondokuz kişi vardı.
Bunlardan biri, Büyükdoğu Dergisi’nin sahibi, yazarı Necip Fazıl Kısakürek’ti.
Polis ayrıca kadın tellalı olarak aranan Şoför Zurnik’i de ele geçirmişti.
Kumarhanenin sahibi Seyfi ve Feyzi Gürel kardeşlerdi.
Yakalanan Necip Fazıl gazetecilere şöyle dedi:
“Ben buraya röportaj yapmak için gelmiştim; mecmuama kumar aleyhinde haber yazacaktım.”
Benzer yalan gerekçeleri bugün de medyada sık sık okuyorsunuz.
Neyse…
Sonunda polis Necip Fazıl’a 30 lira para cezası yazdı ve serbest bıraktı.
O dönemin gazeteleri bu haberi manşetten vermişti.
Yine aynı yıllarda İslamın yok olup gitmemesi için cansiparane hizmet veren çok büyük bir velinin/evliyanın, "İslami Neşriyat(yayın) yapsın, İslam lehine yazsın, Büyük Doğu Dergisi'ni zorlanmadan çıkartsın" gayesi ile, kendi ailevi zenginliğinden Necip Fazıl Kısakürek'e verdiği, bir apartman alabilecek kadar yüksek miktardaki hizmet parasını, yine bir gecede kumarda kaybetmişti Necip Fazıl Kısakürek...
Ama öyle feci bir zaman yaşanıyordu ki Müslümanlar için, parayı veren büyük alim ve veli zat; "Ne yapalım, keşke bir o kadar daha paramız olsaydı da bir daha verseydik, yeterki bu din için, İslam için yazsaydı" demiştir... Neredeyse Allah demenin yasak olduğu bir devirde, gerekirse bir kumarbaz eli ile de olsa İslami neşriyat yaptırmak ne derece düşündürücü...
Evet... Herkes neticede insan.. Artıları var, eksileri var...
Necip Fazıl da kendi çapında mücadele vermiş bir insan... Bu gün O'nu olduğundan çok büyük gösterme gayreti içinde olanlar, O'nu sanki bir islam alimi, bir mürşid/üstad olarak göstermek isteyenler ve eksi yönlerini gizleyenler ne büyük bir hata yaptıklarının farkına varmalılar...
Çünkü bu hatalı hareket tarzının ceremesini hep gençler ödediler ve hala da ödüyorlar...
*******
NECİP FAZIL'IN FİKRİYATI İLE HAREKET EDİP BÜTÜN DOĞUYU KURTARABİLECEĞİNE İNANDIRILAN GENÇLER GEREKSİZ ŞOVMENLİKLERLE HEBA EDİLİYORLAR...
İBDA-C denilen örgüt, kendi şahsi muhakemeleri ile silah kullanıp istediğini vuran bir terör örgütüdür. İslami büyük doğu akıncıları anlamına gelen bu örgütün temeli Necip Fazıl'ın Büyük Doğu ideolocyasına dayanır ve temelden sakattır.
Bu fikriyata ve aksiyona kapılan ehl-i sünnet gençleri boş yere sistemin kan emen devasa dişlileri arasında parçalanmaktadır. Bunlar derhal titreyip kendine gelmelidir.
Zira, Necip Fazıl kumarbaz, İslami ilimler açısından oldukça yetersiz ve bencil bir şairden başkası değildir.. Açtığı bu yol sadece nam, şan ve desinler içindir..
İBDA diye kısaltılan Büyük Doğu diye ifade edilen bütün fikriyatlar, oluşumlar da temeli sakat oluşumlardır. Bir kumarbaz ve benlik budalası şairin "sırf egosunu tatmin yolunda, başını sonunu hesap etmeden" açtığı feyzsiz nursuz ve sonuçsuz bir yoldur... Kaçırdığı trenin arkasından "Kaçırmadım, kovdum" sözünü şaka ile değil, ciddi ciddi telafuz edebilecek, yazdığı kitabına "Ben ve ötesi" adını verebilecek kadar benliğine mağlup, manevi terbiyesi zayıf bir şairdir. Herkes gibi o da eleştirilemez değildir...
İSLAM'A HİZMET ETMEK İSTEYEN EHL-İ SÜNNET GENÇLERİ, N.F.K. NIN ARTILARINI GÖRDÜĞÜ KADAR EKSİLERİNİ DE GÖRMELİDİR. O, NE EVLİYADIR, NE DE ÇOK BÜYÜK BİR AKSİYON ADAMIDIR. KALEMİ VE ZEKASI KESKİNDİR O KADAR...
kimsenin yazmadığı yazamadığı. yazanların ilminin yetmediği yerde tek yazan oydu. N.F.K yazana kadar Sultan Abdülhamit han hakkında bir satır olumlu yazı yazılmamıştı
YanıtlaSilKişiliğindeki iniş çıkışlar ve dalgalı ruh hali başka vesilelerle de gündeme gelmişti.
Zengin bir ailenin snop bir evladı olarak spor yazarlığında başladığı kariyerinde Ehli Sünnet aleyhine yazı yazmamış bir neslin uyanmasına vesile olmuş değerli bir müteffekkiri harcamak bu kadar kolay olmamalı. Siz burada 300-500 kişiye yazarken NFK milyonlara kitaplarını okuttu.
İşte, biz eksilerinden birini yazdık, siz de artılarından birini... Böylece gerçek N.F.K. meydana çıkmaya başladı...
YanıtlaSilOnu kocaaamaaan bir islam alimi, aktivisti, önderi zan edenler şunu bilmeliler, o artıları ile eksileri ile bir mümindi... İlmi anlamda yeterli değildi. Şairdi, edipti... Sadece bu iki alanda üstaddı.. Yoksa diğer birçok alanda bir hiçti... Artılarını görmek istiyorum diye eksilerini silip geçemem... Bu gün onbinlerce genç islami bir şeyler okumak için onun eserlerine yöneliyorlar ama o eserlerin bir çoğu cinnet halinde yazılmış... Misal, "Cinnet müstatili" kitabı...
herkes kendine baksın . sen necip kadar olabilirmisin. çamur atmak kolay. gerçek olsada öldükten sonrada arkasından konuşmak ayıp. sonuçta o da bir insan. kendinin özel hayatı. ama o hiç bir zaman islamın adını lekeleyecek bir iş yapmadı. onun gibi o devirde adam çıkmadı hemde idamların olduğu dönemde.
YanıtlaSil