İffet ve namusunu korumak için evlenene Allah yardım eder |
Peygamberimiz "İffet ve namusunu korumak için evlenene Allah yardım eder"buyurmuşlardır.
Hz. Aişe (r.a.) validemiz buyuruyorlar ki.
"Hiçbir şeyi olmayan bir müslüman evlendi.
Resulüllah karısının ona teslim edilmesini buyurdu ve ona dua etti. Ondan sonra adam zenginleşti ve eşraftan oldu."
Rebia bin Ka'b el-Eslemi diyor ki:
Ben, Resulüllah (s.a.v.)'e hizmet ederdim. Bir gün Resulüllah bana:
- Evlenmeyecek misin, ya Rebia, dedi. Ben de:
- Vallahi ya Resulallah, evlenmek istemiyorum yanımda bir kadına yetecek şeyler yoktur. Ayrıca hiçbir şeyin beni, senin hizmetinden alıkoymasını istemem, dedim. Hoşlanmadı, benden yüzünü çevirdi. Sonra ona bir müddet daha hizmet ettim. Yine bir gün bana:
- ''Ya Rebia, evlenmeyecek misin?" dedi. Ben de:
- Evlenmek istemiyorum, yanımda bir kadına yetecek şeyler yoktur ve hiçbir şeyin, beni senin hizmetinden alıkoymasını istemem, dedim. Yine benden yüzünü çevirdi. Sonra ben düşündüm, kendi kendime: Resulüllah (s.a.v.) dünya ve ahirette bana yarayacak şeyleri benden daha iyi bilir. Eğer bir daha bana, evlen derse bende, "Peki emret Ya Resulallah," derim, dedim. Yine bir gün Resulüllah (s.a.v.) bana:
- "Evlenmeyecek misin, ya Rebia?" dedi. Ben de:
- "Evleneceğim, buyur ya Resulallah." dedim. Bana,
Ensardan bir kabilenin adını vererek "Onlara git" dedi. Bunlar Medine'ye epey uzak idiler. Bana:
- Onlara git, beni Resulüllah (s.a.v.) gönderdi, beni falanca kadınla evlendirmenizi buyurdu, de, dedi.
Ben de gittim, onlara:
- Beni Resulüllah (s.a.v.) gönderdi. Beni falanca kadınla evlendirmenizi emretti, dedim.
Onlar da:
- Resulüllah da hoşgeldi, elçisi de hoşgeldi. Allah’a yemin ederiz ki Resulüllah'ın elçisi eli boş dönmeyecektir, dediler. Beni evlendirdiler. Bana ikramda bulundular. Benden isbat da istemediler.
Ben de Resulüllah (s.a.v.)'e üzgün üzgün geri döndüm.
Bana:
- "Ne var, ya Rebia?" dedi. Ben de:
- Ya Resulallah, beni asil bir kavme göndermişsiniz, beni
evlendirdiler. Bana ikram ettiler, bana lütufta bulundular. Benden isbat bile istemediler. Fakat yanımda, kadına verecek mehir yoktur, dedim. Resulüllah (s.a.v.) orada bulunan Büreyde bin el-Eslemi'ye hitab ederek:
- Ya Büreyde, buna mehir olarak beş dirhem değerinde altın toplayın, dedi. Onlar da toplayıp bana verdiler. Ben de toplananları aldım, Resulüllah (s.a.v.)e getirdim. Bana:
- Bunu onlara götür, işte kadının mehri budur, de, dedi. Ben de götürüp verdim; memnun oldular ve kabul ettiler.
Hem de, "ne kadar çok, ne kadar iyi!" dediler. Sonra ben Resülüllah (s.a.v.)'e üzgün üzgün geri döndüm. Bana:
- "Niçin üzgünsün?", ya Rebia?" dedi. Ben de:
- Ya Resülallah, onlar gibi alicenap bir kavim görmedim.
Verdiğimi beğendiler, beni hoş karşıladılar ve "ne kadar çok, ne kadar iyi!" dediler. Fakat düğün yemeği yapacak bir şeyim yok, dedim. Resülüllah:
- ''Ya Büreyde buna bir koyun parası toplayın" dedi.
Onlar da bana semiz bir koyun parası topladılar. Resülüllah bana:
"- Aişe'ye git, içindekilerle birlikte ekmek sepetini göndermesini söyle, dedi.
Ben de gittim. Resülüllah'ın bana emrettiklerini ona söyledin. Hz. Aişe:
"- İşte sepet içinde 9 ölçeklik arpa unu var. Başka yıiyeceğimiz yok, al götür dedi. Aldım, Resülüllah'a getirdim.
Bana:
- Bunları götür, sabahleyin ekmek yapmalarını söyle, dedi. Gittim, koçu da götürdüm. Yanıma Eslem kabilesinden birkaç adam da aldım. Resülüllah "Bu ekmeğiniz, bu da etiniz olsun" dedi. Sabahleyin bir sürü ekmek ve etimiz oldu. Resülüllah'ı da davet ettik.
Resülüllah bana bir arazi parçası verdi. Arkasından Ebübekir de bir arazi verdi. Dünya gelmeye başladı. (2)
2) Peygamberimizin Sünnetinde Evlilik, Dr. Abdülvehhab Öztürk
.
Ali Eren - İzdivaç ve Mahremiyetleri
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.