Orhan Pamuk, Yahudi, Sabetayist, kripto, nobel, edebiyat, ödülleri, benim adım kırmızı, eserleri |
***
10.06.2002 tarihinde derginizin 392 nolu sayısında yayımlanan Orhan Pamuk isimli yazarın "Vallahi Yahudi Değilim" isimli yazısını büyük bir üzüntü ve şaşkınlık içinde okudum. Adı geçen yazarın, kendisi ve ailesiyle ilgili araştırmalar yapıyor olmam hasebiyle; bu mülakatta yayımlanan iddialara bir cevap verme amacındayım.
Öncelikle şunu belirtmek isterim: Sabetayist kökenli bir Musevi olarak, insanların kökenleri itibarıyla fikirlerinin eleştiri konusu yapılmasının alenen ırkçılık olduğuna inanıyorum. Ancak; bazı kişiler eğer Türkiye dışında Sabetayist kökenlerini bir reklam amacıyla kullanıp bundan bir menfaat elde etmeye çalışırlarsa bu durumda da kendileri ırkçılık yapmış olurlar. Nitekim bunun en açık örneği 1995 yılında Türkiye'de baskı gördüğünü ifade ederek, yurt dışına kaçan ve Sabetayist kökeninin ardına gizlenerek çeşitli ifadeler veren Halil Bezmen isimli işadamı ile karşımıza çıkmıştır. Devlete karşı işlenen en küçük bir suçun DGM'lerde yargı konusu yapılmasına karşılık Bay Halil Bezmen'e karşı hiç bir yargı organında soruşturma dahi açılamamıştır.
Sayın Orhan Pamuk ve Pamuk ailesi kendi iddialarının aksine Sabetayist kökenlidir. Bu yazar bizzat kolejden arkadaşı olan ve benim de müştereken tanıdığım bir ortak dostumuza New York'ta sabetayizm hakkında hararetli mülakatlar vermiştir. Ayrıca kendisinin bu dostuma ilettiği şu sözler dikkat çekicidir: "Sabetayistlerin bir devlete ihtiyaçları vardı, çünkü Yahudilerle aynı kaderi paylaşmak istemediler. Bu devlet kurucusu oldukları Türkiye Cumhuriyeti'dir."
Bay Pamuk'un ailesinin tarihine lütfen dikkat edelim. Tıpkı Celal ve Rasih Nuri İleri gibi kendilerini köken olarak Girit'e bağlamaktadırlar. Sabetayizm ekolü sadece Selanik'te değil daha pek çok Osmanlı kentinde 19.yy.ın sonlarında büyük bir hızla yayılmıştır. Bay Pamuk'un akrabası olduğu ve bu yazıda adı geçmeyen Vali Muhiddin Üstündağ Sabetayist kökenlidir.
Kendisinin soyadına dikkat edelim. Sabetayistler kendilerini yahudilerin elit aileleri olarak algıladıkları için bazı soyadlarını özellikle almışlardır. Büyükanıt, Elöve (Fransızca'da yükselmiş demektir), Uludağ, Ulukut, Dikkaya gibi soyadları hep bu mistik düşünceye dayanmaktadır. Bunun ispatı için Bülbülderesi Mezarlığındaki 2. ve 3. paftada bulunan ve hiçbir şekilde klasik Müslüman mezarlarına benzemeyen mezarlara bakmak yeterli olacaktır.
Ayrıca Bay Pamuk'un yine tarihi olarak kendisini dayandırdığı Basmacı ailesine ait yine Bülbülderesi Selanikliler Mezarlığı'nda ve Feriköy Mezarlığı'nda özel aile kabirleri vardır. Sanırım kendisi haham Aziz Basmacı ile de akraba olmaktadır. Bu kabristanlar diğer sabetaycı mezarları gibidir, üstleri tek bir yekpare mermer parçayla kapalıdır, ayrıca fotoğraflıdır. Kaldı ki Bay Pamuk'un babası bizzat CHP hükümeti döneminde sabetaycı kadrolar tarafından Petkim Genel Müdürlüğü gibi çok kritik bir göreve getirilmiştir. Bu atamanın muhatabı olan Sayın CHP'liler (örneğin Deniz Baykal ve kendisinin halen Sabetayist danışmanı olan Hasan Bülent Tanla) bunun nedenini mutlaka ki açıklayacaklardır.
Bay Pamuk'un Girit'e dayanan aile kökleri beni bir başka ailenin tarihine götürmüştür. Yeni Asrın Selanik Yılları isimli kitapta Bilgin ailesi de kökenlerini Orta Asya'dan İspanya'ya oradan da Selanik'e gelen bir aile olarak göstermektedir. Tarihte böylesine komik bir başka iddia bulunmamaktadır. Ama sabetayizm 1924'ten sonra kendi yarattığı garip bir milliyetçi anlayışın savunucusu olmuştur. Tamamen dine karşı, ateizmi savunan totaliter bir siyasi yapının savunucusu olan bu anlayış maalesef Türkiye Devleti'nin de sistemine nüfuz etmiştir.
Sabetayist kökenli olmak asla utanç verici değildir. Ama Bay Pamuk'un "Vallahi yahudi değilim" ifadesi " Elhamdüllillah yahudiyim" gibi bir anlam taşımaktadır. Yalnız bir noktaya daha dikkat etmek gerek, bugün Şevket Pamuk, ABD'de yaşamakta olan Cemal Kafadar gibi Sabetayist kökenli bilimadamları bu konunun akademik bazda çalışılmasını gayri resmi olarak engellemektedirler. Bu sebeple tamamen akademi dışında araştırılabilen bir konu haline getirilen sabetayizm böylelikle önemsizmiş gibi bir duruma sokulmaya çalışılmaktadır.
Bay Pamuk'un romanlarındaki karakterler özellikle seçilmiştir. Bay Yalçın Küçük son çıkan Şebeke, Tekelistan ve Sırlar isimli çalışmalarında bunu uzun uzun analiz etmektedir. Bay Pamuk bu kitapları okumamaktadır, çünkü gerçeklerle karşılaşmak kendisini korkutmaktadır. Yahudiliği bir avantaj gibi kullanmak Sabetayistlerin genel tavrıdır ve açıkçası bunda da çok başarılı olmuşlardır.
Nitekim bir bakanımız Cumhurbaşkanlığı seçiminde yahudi asıllı olduğundan hareketle ABD Musevi lobisinden açıkça destek istemiştir. Emekli bir ordu mensubumuz yine ABD'de Musevi lobisinde bunu dile getirmiş ve o da destek istemiştir.
Bay Pamuk yahudi değildir, bu doğrudur, Sabetayist kökenli bir aileden gelmektedir. Ama sanırım bu yazıya da Yalçın Küçük Bey'e cevap veremediği gibi cevap veremeyecektir. Ben gerekirse ABD'de itiraflarda bulunduğu değerli arkadaşının ismini kendisine iletirim.
Tarihi çarptırmak, tarihle yan yana giden edebiyatın içinde olan bir yazara, hem de Türkiye'den daha fazla ABD'de tanınan (!) bir yazara yakışmamaktadır. Bu sebeple tarihi bir zorunluluk olarak bu açıklamanın yapılmasını gerekli gördüm.
Saygılarımla...
(Araştırmacı I. Zorlu, bu yazısını, Aksiyon dergisine göndermişti. Altında şu açıklaması yer alıyordu; "Yazı, internet kanalı ile gönderildiği için altında imza bulunmamaktadır. Bir sorun halinde yazara 0532 588 11 82 nolu telefondan ulaşabilirsiniz.")
www.sabetayistlik.blogspot.com
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.