Tasavvufta ilk icazetname |
Hz. Ali (k.v.), halifeliği sırasında tebdîl-i mekân edip, ahâlînin dertlerini dinlerdi. Nerede bir âlim duysa, gider onu dinler, doğru yoldan ayrılanları îkaz eder, doğru olanları takdir ederdi. Bir gün yolu Basra'ya düştü.
Şehri gezerken bir mecliste Hasan-ı Basrînin vaaz ettiğini gördü, vaazını dinledi,beğendi ve tebrik etti.
Hasan-ı Basrî Hazretleri onun Hz. Ali (k.v.) olduğunu anlayıp hemen kürsüden indi, eteğinden tutup mübarek ellerine yüzünü gözünü sürüp öptü ve ona bîat etti. Hz. Ali (k.v.)'den kendine zikir telkini istedi. Hz. Ali (k.v.), tasavvuf ile alâkalı sırları Hasan-ı Basrî'ye (r.h.) anlattı ve ona icazet vererek insanları irşâd ile vazifelendirdi.
İlk "Hilâfetnâme"yi yazıp Hasan-ı Basrî (r.h.)'a verdi. Tasavvuf ehli arasında âdet olan "İzinname" veya "icazetname" denilen yazılı kâğıt verme usûlü Hz. Ali (k.v.)'den kalmış oldu.
(Resim: Mevlana Halid-i Bağdadi [K.S.]'in Kürdemir'li Şeyh İsmail Şirvani[K.S.]'e Verdiği İcazet )
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.