" ALLAH'IM! BEN ONDAN RAZIYIM, SEN DE RAZI OL!" |
Müzeyne kabilesinden Abdullah Zülbicâdeyn (r.a.) amcasının himayesinde bir yetîm idi.
Amcası ona iyilik eder, ihtiyaçlarını verirdi. Müslüman olduğunu işitince yeğenine: "Eğer Muhammed'in dînine uyarsan sana verdiğim her şeyi geri alırım" dedi. Hz. Abdullah (r.a.): "Muhakkak ben Müslümanım" deyince amcası, ona verdiği her şeyi, hatta üzerindeki elbisesini de aldı.
Anası bir bicâdı {kilim gibi sert bir bez parçasını) ikiye böldü. Yarısını belden yukarısına izâr, yarısını da belden aşağısına ridâ ederek giydi. Ertesi sabah namazını Resûlullâh (s.a.v.) ile kıldı. Resûlullâh Efendimiz (s.a.v.) âdeti olduğu üzere namazdan sonra gelen cemâate bakarken onu gördü ve "Sen kimsin" diye sordu. "Ben Abdüluzzâ'yım deyince (Uzzâ putunun kulu manasına olan ismini değiştirerek), Resûlullâh ona "Bilakis, sen Abdullah Zülbicâdeyn'sin, bana gelmeye devam et" buyurdular. Bu sebeple Zülbicâdeyn (iki bicâd sahibi) diye meşhur oldu. O vakitten sonra Resûlullâh'ın (s.a.v.) kapısından hiç ayrılmadı.
Kurân-ı Kerîm okurken, tesbîh ve tekbîr getirirken sesini pek yükseltirdi. Hz. Ömer (r.a.) "Yâ Resûlallâh, o riyakâr mıdır?" diye sorunca, Resûlullâh Efendimiz: "Onu bırak, o elbette evvâhîn (bağrı yanıklar) dendir" buyurdular. Abdullah Zülbicâdeyn (r.a.) Resûlullâh (s.a.v.) hayâtta iken vefat etti.
Abdullah bin Mesûd (r.a.) şöyle anlatır;
"Resûlullâh (s.a.v.)'i Tebûk gazvesinde Abdullah Zülbicâdeyn'in kabrinde gördüm; Resûlullâh (s.a.v.) Hz. Ebûbekir ve Ömer (r.anhümâ)'ya: "Kardeşinizi bana yaklaştırınız" buyurdular ve naaşını kıble cihetinden alarak lahdine yasladıktan sonra kabirden çıktılar. Definden sonra Resûlullâh Efendimiz (s.a.v.) kıbleye dönerek ellerini kaldırdı ve: Ey Allah'ım ben ondan razıyım sen de razı ol" buyurdular. “
Abdullah bin Mesûd (r.a.): "Keşke o kabir, benim kabrim olsaydı" buyurdu
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.