Cahor'lu Müslümanların Cuma Günleri |
Sultân İkinci Abdülhamîd Hân zamanında (1902) uzak doğuya seyahat eden bir seyyahımız Singapur'da Ebûbekir Hân'ın hâkimi olduğu Cahor hanlığı ile alâkalı şu bilgileri vermektedir:
Cahor halkının büyük kısmı Şafiî mezhebindendir. Buradaki Müslümanlar gece gündüz Allah'a ibadet, Müslümanların halîfesine duâ ve hâkimlerine itaat ederler. Erkek olsun kadın olsun âdâb-ı muaşerete gayet dikkat edip birbirlerini incitmemeye itina ederler.
Ahali, Cuma geceleri sabah namazı edâ edilinceye kadar cami ve mescitlere toplanıp ibâdet eder. Kendilerini uyku basanların uykularını dağıtmak için cemaatten birisi ara sıra çıkıp cami avlusundaki davul veya leğene birkaç tokmak vurup içeri girer, ibadetiyle meşgul olur. Sabah namazını İmam ile edâ ettikten sonra hepsi münasip bir köşeye çekilip vefat etmiş olan mü'min erkek ve hanımların ruhları için Fatiha ve ihlâs okurlar.
Ondan sonra herkes yakınlarının kabirlerini ziyaret eder. Ziyaret tamam olunca evlerine gidip eşlerinin hazırladıkları kahvaltıyı yiyip çayı içtikten sonra, abdest alıp yine ibadetgâhlara giderler. Cuma namazına kadar ya Kur'ân-ı Kerîm veya Delâil-i Hayrat okurlar. Okuyamayanlar, okuyanları dinlerler.
Cuma namazı bittikten sonra herkes evine gider, ailesiyle âdeta bayramlaştıktan sonra yemek yerler. Sonra küçükler büyüklerin ziyaretine giderler. İşte Cahorlular Cuma'nın gece ve gündüzünü böyle geçirirler.
Bir de Cahor halkı, esnaftan bir şey satın aldığı vakit, parasını verdikten sonra: "Helâl mi?" diye sorar. Satıcı: "Evet." cevabını vermezse aldıkları şeyi bırakıp başka bir satıcıya gider. Sattığı şeyin helâl olduğunu söyleyen bir satıcı bulana kadar böyle devam eder.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.