Hıristiyanlık ve Yahudilik semavî midir? |
Semavî dinler ifadesi altında, çok kere İslâm'la beraber Hıristiyanlık ve Yahudiliğin de zikredildiğine şahit oluyoruz. Halbuki, bu yanlış bir sınıflandırmadır. Dinleri isim isim ele alarak, meseleye şöyle bir göz atalım.
Yahudilik veya Musevîlik: Bugün Yahudilik, ne semavî bir dindir, ne de Hazreti Musa'nın dinidir. Sadece, Hz. Musa'dan sonra Yahudi alimleri tarafından ortaya konulmuş olan ve semavî olmayan bir inanış biçimidir.
Hıristiyanlık veya İsevîlik: Bugünkü Hıristiyanlık da Yahudilik gibi semavî bir din olmaktan uzaktır. Onu da, İsa Aleyhisselâm'dan sonra gelen büyük papazlar ve kâhinler ortaya koymuşlardır.
Bu durumda, Yahudi ve Hıristiyanlar hakkında "Semavî din ehli" demek doğru olmamaktadır. Onlar hakkında ancak, "Semavî kitap ehli" denilebilir.
Böyle denilmesi, Kur'an-ı Kerim'in ifadesine de uygun düşmektedir. Zira, Kur'an-ı Kerim, Hıristiyan ve Yahudiler için devamlı olarak "Kitap ehli" ifadesini kullanmaktadır.
Kur'an, onlara' "îman ehli" değil "Kur'an ehli" elediği halde bazılarının, "Hıristiyan ve Yahudiler de cennete gidecekler; çünkü onlar da iman sahibidir" demelerinin hiçbir dinî dayanağı bulunmamaktadır.
Bu sözün sahipleri, Kur'an'ın birçok ayetlerinin ısrarla "Kitap ehli" dediği Hıristiyan ve Yahudilere, Kur'an'a aykırı olarak "Onlar da iman ehlidir" demek suretiyle, Kur'an'a ters düşmüş olmuyorlar mı? Öyle ya, Kur'an ısrarla "Kitap ehli" dediği halde, onlar "îman ehli" diyorlar...
Tevrat ve İncil'i indiren Allah, o kitaplarda ismi "Yahudilik" ve "Hıristiyanlık" olan hiçbir din göndermediği içindir ki, o isimle anılan dinlere semavî dinler denilmesi doğru olmaz. Semavî dinler zaten çeşit çeşit değil, bir tanedir, onun adı da İslâm'dır.
îslâm, bütün peygamberlerin insanlığa tebliğ ettiği tek dinin adıdır.
Nitekim Kur'an, Âl-i İmran Sûresi 19. ayette; "Allah indinde tek din İslâm'dır" buyuruluyor.
Musa Aleyhisselâm'm dini de, îsa Aleyhisselâm'm dini de, İbrahim Aleyhisselâm'm dini de, Muhammed Aleyhisselâm'ın dini de İslâm'dır.
Gerçek böyle olunca, Hıristiyanlık ve Yahudiliğe nasıl semavî din denilir? Çünkü, hem Yahudilik hem Hıristiyanlık, orijinal dinin adı değil, Hz. Musa ve Hz. İsa'dan sonra, onlara gönderilen İslâm'ın bozulmuş vaziyetinin ismidir. Bozulmuş olmakla beraber, asılları hak ve gerçek olduğu için, bugün elde bulunan İncil ve Tevratlarda bazı hakikat kırıntıları bulunabilir. Böyle olması, onlann bu şeklinin gerçek ve doğru kitap, Hıristiyanlık ve Yahudiliğin de semavî din olduklarını göstermez.
Bir kitap ve onun tarif ettiği din gerçek olmazsa, o dine inananlann cennete girmeleri nasıl mümkün olur?
Nitekim Kur'an'da, Âl-i İmran 85. ayette; "Kim İslâm dinînden başka bir din ararsa, ondan o din elbette kabul edilmeyecektir ve o kişi ahirette felâkete uğrayanlardan olacaktır" buyuruluyor.
Şu kadarını da söyleyelim:
Din tektir, ama şeriatlarda bazı farklılıklar olması mümkündür ve olmuştur. Meselâ bizim Peygamberimizin şeriatında iki kız kardeşi bir arada nikahlamak caiz olmadığı halde, daha önceki şeriatlarda caizdi.
Yani, İslâm'ın yanına Hıristiyanlık ve Yahudiliği de katarak hepsine birden "Semavî dinler" denilmesi doğru olmamakla beraber, "Hz. Musa şeriatı, Hz. İsa şeriatı, Hz. Muhammed şeriatı" denilmesi doğrudur.
Bu mânâda, Maide Sûresi 48. ayette; "-Ey Resulüm- Biz sizlerden her biriniz için bir şeriat ve minhac koyduk" buyuruluyor.
Minhac, bir şeriatın yolu, yöntemi ve değişmeyen iman esaslandır.
Ali Eren
Gazeteci-Yazar
28 Şubat 2002
e-mail: ali_eren@hotmail.com
Din tektir, ama şeriatlarda bazı farklılıklar olması mümkündür ve olmuştur. Meselâ bizim Peygamberimizin şeriatında iki kız kardeşi bir arada nikahlamak caiz olmadığı halde, daha önceki şeriatlarda caizdi.
Yani, İslâm'ın yanına Hıristiyanlık ve Yahudiliği de katarak hepsine birden "Semavî dinler" denilmesi doğru olmamakla beraber, "Hz. Musa şeriatı, Hz. İsa şeriatı, Hz. Muhammed şeriatı" denilmesi doğrudur.
Bu mânâda, Maide Sûresi 48. ayette; "-Ey Resulüm- Biz sizlerden her biriniz için bir şeriat ve minhac koyduk" buyuruluyor.
Minhac, bir şeriatın yolu, yöntemi ve değişmeyen iman esaslandır.
Ali Eren
Gazeteci-Yazar
28 Şubat 2002
e-mail: ali_eren@hotmail.com
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.