Harp hiledir yahut mü'minin firaseti |
Miladî 640 yılı... Hz. Ömer (r.a.)'in hilâfet dönemi. Mısır'ın İskenderiye şehri, islâm'ın meşhur kumandanlarından Amr bin
Âs (r.a.) tarafından kuşatılmıştı. O sıralar İskenderiye, Bizans hâkimiyeti altında bulunuyordu.
Muhasaranın ilk günlerindeydi. Başkumandan Hz.
Amr sâde bir asker kıyafeti giydi, yanına da iki kişi alarak şehrin surlarını tetkike çıktı. Bu iki kişiden biri
hizmetçisi Verdan, diğeri de emir subayı Mesleme idi. Surlara iyice yaklaşmış oldukları bir sırada, Bizanslılar onları yakaladılar. Sorguya çekmek üzere İskenderiye Vâlisi'nin
huzuruna çıkardılar. Vali'nin sorduğu suallere, Amr bin As hazretleri tavizsiz
cevaplar verdi. Bu durum, onun hüviyetini ortaya koymuştu. Rum valisi
sevinçle, yanındaki adamlarına; "Bu adam
başkumandan Amr'ın kendisidir. Hemen götürüp kafasını kesin" emrini verdi.
Amr (r.a.)'ın hizmetçisi Verdan,
Rumca biliyordu. Valinin verdiği emri duyar duymaz, efendisini tehlikeden kurtarmak için bir çare düşünmeye başladı. Aklına birden
parlak bir fikir geliverdi. Derhal Hz. Amr'a dönerek, yüzüne şiddetli bir tokat attı. Sonra da, "Burada
biz varken sen kim oluyorsun? Böyle ulu-orta konuşma cür'etini
nereden alıyorsun? Sus da, âmirin konuşsun" dedi.
Amr bin Âs (r.a.) yediği tokat karşısında ilk anda şaşırdı. Ancak kendini
çabuk toparladı. Verdan'ın ne derece zekî ve firâsetli olduğunu biliyordu.
Yaptığı hareketin mutlaka bir sebebi olmalıydı. Bu yüzden yediği tokata ses çıkarmadı. Korkmuş gibi yaptı. Mesleme de
durumu anlamıştı. Derhal araya girdi. Kendilerinin Başkumandan tarafından elçi olarak gönderildiğini söyledi. Başkumandanın İskenderiye
Rumları jle bir anlaşma yapmak isteğinde olduğunu da sözlerine ilâve etti. İskenderiye
Valisi, gördüğü manzara ve duyduğu sözler karşısında,, yanıldığını zannetti. Tokat yiyen şahsın Başkumandan Amr
bin As olamayacağı kanaatine varmıştı. Barış görüşmelerine başlamayı kabul ettiğini bildirerek,
onları hemen serbest bıraktı. Böylece Verdan'ın firâset ve zekâsı sayesinde, üçünün de hayatları kurtulmuş oluyordu. Ayrıca İslâm ordusu da başkumandansız kalmamış bulunuyordu.
Amr bin Âs (r.a.)
serbest bırakıldıktan sonra, derhal harekete geçti. Ertesi günü şehri sıkı bir muhasara
altına aldı. Kısa zamanda da ele geçirmeye muvaffak oldu.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.