Eski Avrupa'da yamyamlık |
Bu hususta küçük bir fikir vermek için meşhur tarihçi profesör Ch. Seignobos'un "Le Moyen Age" ismindeki eserinin 1907'de Paris'de neşrolan üçüncü tab'ının 237-238 inci sayfalarından aldığımız şu fıkrayı nakletmekle iktifa ediyoruz:
"Uzun sürmüş yağmurlardan dolayı 1026 tarihinde zuhur eden büyük kıtlıkta açlıktan o kadar çok insan ölmüştür ki büyük çukurlar kazılıp yüzlercesi birden içlerine atılmıştır. Aç kimseler cesetleri bu çukurlardan çıkarıp yiyorlardı.
Diğer bazı kimseler de yollarda yolculara taarruz ediyorlar veyahut bir yumurta veya bir elma gösterip yanlarına çektikleri çocukları boğazlayıp yiyiyorlardı. Adamın biri (Tournus), pazarda satmak üzere pişmiş insan eti getirmek cüretini gösterdi; fakat yakalandı ve yakıldı. Bir başkası geceleyin gidip gömülmüş eti çıkarıp yedi, fakat o da yakıldı.
(Mâcon) civarında bir ormanda bir kilise vardı ve oraya haç için giderlerdi. Adamın biri o civarda yerleşip bir kulübede yaşamaya başladı. Gelip geçenleri kulübesine kabul ettikten sonra öldürüp etlerini yiyordu.
Günün birinde dinlenmek için içeri giren bir kimse kulübenin köşelerinde erkek, kadın ve çocuk kafalarını gördü ve bunun üzerine oradan kaçmaya muvaffak olarak (Mâcon)a gidip gördüğü şeyleri haber verdi. Kulübede etleri yenilmiş 48 erkek başı bulundu. Bunun üzerine herif (Mâcon) a getirilip bir kazığa bağlanarak yakıldı."
Bu tarihi levhalar karşısında herhalde Avrupalıların Afrika yamyamlarını ayıplamaya pek hakları olmasa gerek...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.