Türk istihbaratının görevi, ABD ve İsrail menfaatlerine hizmet etmek ve BOP yada Büyük İsrail’i gerçekleştirmek mi? |
Suriye’nin Şabanlı Köyü’ndeki karakolda 8 askeri öldüren silahlı muhaliflerin olay görüntüleri yayınlandı. Türkçe konuşan ve üzerinde Türkçe “Allah Korusun” yazan kamyonetle geldiği anlaşılan silahlı muhaliflerin Türk istihbaratından olduğu iddia edildi.
Yurt'tan Ömer Ödemiş'in haberine göre, geçtiğimiz günlerde silahlı saldırganlar tarafından basılan ve 8 Suriye askerinin vahşice katledildiği saldırının Türkiye’den giden bir grup tarafından gerçekleştirildiği iddia ediliyor. Türkiye sınırının hemen dibindeki Şabanlı Köyü karakoluna yapılan bu saldırı öncesi, eylemcilerin Yayladağı’nın Kızılçat Köyü’ne araçlarla geldikleri ve ardından sınırı geçerek bu korkunç saldırıyı gerçekleştirdikleri ifade ediliyor.
"Konuşulan Arapça sonradan öğrenilen Arapça lehçesi"
Hatay’ın Yayladağı İlçesi’ndeki kamplarda kalan Selefi sığınmacılar tarafından yerli halka izlettirilen videoda görülen saldırının detayları kan donduruyor. Saldırganların öldürdükleri askerlerin cesetlerini tekmeledikleri, küfürler ettikleri video görüntüsünde dikkat çeken bir başka önemli ayrıntı ise konuşmaların yapıldığı dillerle ilgili. Saldırganlar Arapça ve Türkçe konuşuyorlar. Konuşulan Arapçanın Suriye Arapçası olmadığı, Türkiye’de konuşulan ve sonradan öğrenilen Arapça lehçesi olduğu iddia ediliyor. Türkçe konuşmalar ise saldırının kimler tarafından ne amaçla gerçekleştirildiği kaygısı yaratıyor.
"Kamyonette 'Allah Korusun' yazıyor"
İsyancıların videoları izlettirdikleri Türklere, saldırıda Türk istihbaratçıların ve Özel Harekatçıların da yer aldığını söyledikleri öne sürülüyor. Ayrıca saldırganların kullandıkları kamyonetin üzerinde Türkçe “Allah Korusun” yazısı da dikkat çekiyor. Bölgede yaşayan yerel halk saldırı öncesinde bu grubun Yayladağı ve Karbeyaz kamplarından saldırı bölgesine taşındıklarını, saldırganları taşıyan aracın parasının ilçe Kaymakamlığı tarafından karşılandığını iddia ediyorlar. Aynı kaynaklar, benzer saldırılarda bu kamplardan sürekli insanların taşındığını, askerlerin ve polislerin bu duruma seyirci kaldıklarını, her saldırı sonrasında geri dönen eylemcilerin yaptıkları katliamları kendilerine anlattıklarını ifade ediyorlar.
Söz konusu saldırıyı gerçekleştirenlerin Türkiye’de ve Yayladağı ile Karbeyaz kamplarında olduklarını söyleyen yerel kaynaklar, bu katillerin rahat rahat kentin sokaklarında dolaştıklarını, kendilerinin bundan rahatsız olduklarını ancak rahatsızlıklarını anlatacakları hiçbir kurumun bulunmadığını söylüyorlar.
"Bu videolarla halk üzerinde baskı kuruluyor"
Yayladağı binlerce saldırganın barınma alanı haline gelmiş görünüyor. Sınırdaki askerler dahil devletin hiçbir güvenlik gücü ortalıkta görünmüyor. Hiçbir kimliğe sahip olmayan binlerce insanın bu kentte ne yaptıkları ya da yapacakları büyük bir tedirginlik yaratıyor. Saldırganlar bu tür videolar ile halk üzerinde baskı kuruyorlar. Katillerle aynı kentte, aynı sokakta yaşamak zorunda bırakılan halkın en büyük tepkisi ise devlete oluyor. Devlet burada yok deniliyor. Bu insanların bir gün kendilerine de saldıracakları kaygısı her geçen gün biraz daha artıyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.