 |
| Sivil halkı katl edip suçu Esad güçlerinin üzerine atanlardan biri her şeyi itiraf etti |
"Homs’taki Halidiye sağlık merkezine yaklaşık 300 silahlıdan oluşan bir grupla saldırdıklarını anlatan terörist sağlık ocağını dört bir yandan kuşattıklarını, RPG roketi ve kalaşnikof türü otomatik silahlarla saldırdıklarını, sağlık merkezinde bulunan 50 kişiden 40’ını katlettiklerini geri kalan 10 kişiyi de kaçırdıklarını söyledi."
ŞAM – Terörist Ali Casim Muhammed, sivil vatandaşlar ve asayiş güçlerine karşı katliamlar gerçekleştiren silahlı bir terör grubuna katıldığını itiraf ederek Homs kentindeki Halidiye sağlık merkezine saldırıp içindekileri katletme ve orduyu itham etmek için Cezire kanalının yararına görüntülerini çekme eylemine katıldığını belirtti.
Terörist Muhammed ayrıca, Lübnan’dan Suriye’ye silah ve iletişim cihazları kaçırma eylemlerine katıldığını, Lübnan’ın Trablus ve Ürdün’ün Amman kentlerinde silahlıları finanse eden muhaliflerle görüştüğünü, haber alışverişi ve iletişimi koordine etmek amacıyla Cezire muhabiriyle bir araya geldiğini açıkladı.
Terörist Muhammed, Suriye televizyonunun yayınladığı itiraflarında, Deyrezzor doğumlu olduğunu ve Homs’un Bab Dreyb semtinde oturduğunu bildirerek geçen yılın başında Suudi Arabistan’a gittiğini, olayların başlaması üzerinden iki ay geçtikten sonra Suriye’ye döndüğünü belirterek dönüşüyle birlikte Homs’ta camilerde namazdan sonra düzenlenen gösterilere katılmaya başladığına değindi.
Bab Dreyb semtinde Ebu Muti lakaplı Mansur Atasi adlı şahısla tanıştığını ve Atasi’nin kendisini gösterilerin koordinatörü olarak tayin ettiğine işaret ederek ardından Bab Hud semtindeki gösterileri koordine eden Zeki Durubi ve Semir Neccar’la tanıştığını ifade etti.
Terörist Muhammed, geçen yılın yedinci ayında silahlı sayısının çok az olduğuna dikkat çekerek ardından Faruk Tugaylarına katılma kararı aldığını ve Suudi Arabistan’dan Fadi Ekrem Farac adlı bir şahıstan edindiği paralarla silah satın aldığını kaydetti.
Terörist, “ardından Bab Dreyb semtindeki Şecera okulunu karargâh olarak kullanan 80 silahlıya katıldım. Grubun lideri Ebu el-Zubeyr lakaplı Nazir Mendo beni vatandaşların ve ordunun girişini engellemek amacıyla kurulan Bab Dreyb bariyerinin lideri olarak tayin etti” diye belirtti.
Homs’taki Halidiye sağlık merkezine yaklaşık 300 silahlıdan oluşan bir grupla saldırdıklarını anlatan terörist sağlık ocağını dört bir yandan kuşattıklarını, RPG roketi ve kalaşnikof türü otomatik silahlarla saldırdıklarını, sağlık merkezinde bulunan 50 kişiden 40’ını katlettiklerini geri kalan 10 kişiyi de kaçırdıklarını söyledi.
Terörist, Ömer Talavi adlı şahsın katledilenlerin cansız bedenlerini getirdiğini, cesetleri soyup ellerini bağladıklarını ve görüntülerini çektiklerini belirterek bunu Halidi’ye semtinde ordu ve güvenlik güçlerinin işlediği bir katliam olarak yansıtmaya çalıştıklarını kaydetti.
Terörist, cesetleri Cafer El-Tayyar Camisinin yakınlarında mezarlığına kazdıkları büyük bir çukura gömdüklerini ilave etti.
Terörist Muhammed, Bab Dreyb semtindeki silahlı grupların arasında iki Yemenli ve bir Lübnanlının bulunduğunu bildirerek bu şahısların devlete destek veren semtlerde patlatılan araçlara yerleştirilen el yapımı bombaları hazırladıklarına dikkat çekti.
Terörist sözlerine şöyle devam etti,”Homs’taki kapalı çarşıda kurulan bir güvenlik bariyerine 150 silahlıyla saldırdık. Bu bariyer silahlıların hareketlerini, Halidiye, Curat el-Şeyh ve Bayyada semtlerine giriş çıkışlarını engelliyordu.”
Ebu Ahmet adlı bir şahısla Deyrezzor kenitine silah satın almak için gittiklerini söyleyen terörist Ahmet, Homs Deyrezzor hattında şoför olarak çalışan Ebu Havvas adlı şahısla anlaştıktan sonra bu şahsın Homs’a 12 tüfek ve 10 bin kurşun getirdiğini kaydetti.
Terörist, tutuklanma korkusuyla Lübnan’a kaçtığını ve Trablus’un Tebbane bölgesinde Nazir Mendo’nun kardeşi Emin’le görüşerek Ebu Semra bölgesinde ev kiraladığını bildirdi.
Lübnan’da kaldığı süre içinde Mültecilere Yardım Vakfının sahibi Ebu Muhammed Rifai, kanun kaçağı Banyaslı Ebu Musab, silahlıları destekleyen Şeyh Salim Rifai ve Trablus’taki silahlılara destek veren Milletvekili Halit el-Zahir ile karşılaştığını belirtti.
Terörist Muhammed, Cuma günü katıldıkları bir gösteri sırasında göstericilere ateş açıldığına dikkat çekerek “ateşin nereden açıldığını anlamadık. Ardından Tebbane’de Şeyh Mazen adlı bir şahıs bizi toplayıp silah ve yüzümüzü örtmemiz için örtüler dağıttı. Daha sonra Muhsin dağına saldırdık” diye konuştu.
Suriye’ye silah kaçırdıklarını söyleyen Muhammed, Şeyh Mazen’in kendisine 12 tüfek ve bir gece dürbünü verdiğini, bunları Ebu Ğays adlı kaçakçıya 1200 dolar karşılığında Homs’taki Nazir Mendo’ya teslim edilmek üzere verdiğini ifade etti.
Terörist, Lübnan’dan Ürdün’e geçtiğini ve burada çok sayıda muhalifle tanıştığını belirterek Ürdün’de Suriye Büyükelçiliği önünde düzenlenen gösterilere katıldığını, burada Cezire televizyonunun ofis müdürü Yaser Ebu Hilale ile tanıştığını kaydetti.
Ebu Hilala’den kendisine Suriye haberlerini aktarmak için iletişim cihazı istediğini, fakat diploması olması gerektiğini söyleyip telefon numarasını verdiğini ve olan biteni aktarmasını istediğini söyleyen terörist, muhaliflerin ve silahlıların para almak amacıyla Mülteciler Temsilciliğine kaydolduklarını, kendisinin de resmi yollardan giriş yapmasına rağmen adını kaydedip yardım aldığını söyledi.
Daha sonra Ürdün’den Lübnan’a ve ardından Homs’a geçtiğine işaret eden terörist Muhammed, “Nazir’in kardeşi Emin bana abisine iletmem için 3 Süreyya operatörlü telefon verdi. Bir hafta sonra Nazir’in talebi üzerine tekrar Lübnan’a döndüm ve Emin benden abisine 20 bin dolar ve iki Süreyya operatörlü telefonu teslim etmemi istedi” diye belirtti.
Terörist, geçen Nisan ayında aralarında koordinasyon komitesinden Mansur Atasi’nin bulunduğu muhaliflerle görüşmek üzere Homs’tan Şam’a gittiğini, Atasi’nin kendisini Hacar el-Esved semtinden Ebu Zaher, Meydan semtinden Ebu Riyad ile tanıştırdığını söyleyerek bu şahıslara bölgeyi silahlandırmayı teklif ettiğinin altını çizdi.
Terörist Muhammed ayrıca, Lübnan’dan Suriye’ye silah ve iletişim cihazları kaçırma eylemlerine katıldığını, Lübnan’ın Trablus ve Ürdün’ün Amman kentlerinde silahlıları finanse eden muhaliflerle görüştüğünü, haber alışverişi ve iletişimi koordine etmek amacıyla Cezire muhabiriyle bir araya geldiğini açıkladı.
Terörist Muhammed, Suriye televizyonunun yayınladığı itiraflarında, Deyrezzor doğumlu olduğunu ve Homs’un Bab Dreyb semtinde oturduğunu bildirerek geçen yılın başında Suudi Arabistan’a gittiğini, olayların başlaması üzerinden iki ay geçtikten sonra Suriye’ye döndüğünü belirterek dönüşüyle birlikte Homs’ta camilerde namazdan sonra düzenlenen gösterilere katılmaya başladığına değindi.
Bab Dreyb semtinde Ebu Muti lakaplı Mansur Atasi adlı şahısla tanıştığını ve Atasi’nin kendisini gösterilerin koordinatörü olarak tayin ettiğine işaret ederek ardından Bab Hud semtindeki gösterileri koordine eden Zeki Durubi ve Semir Neccar’la tanıştığını ifade etti.
Terörist Muhammed, geçen yılın yedinci ayında silahlı sayısının çok az olduğuna dikkat çekerek ardından Faruk Tugaylarına katılma kararı aldığını ve Suudi Arabistan’dan Fadi Ekrem Farac adlı bir şahıstan edindiği paralarla silah satın aldığını kaydetti.
Terörist, “ardından Bab Dreyb semtindeki Şecera okulunu karargâh olarak kullanan 80 silahlıya katıldım. Grubun lideri Ebu el-Zubeyr lakaplı Nazir Mendo beni vatandaşların ve ordunun girişini engellemek amacıyla kurulan Bab Dreyb bariyerinin lideri olarak tayin etti” diye belirtti.
Homs’taki Halidiye sağlık merkezine yaklaşık 300 silahlıdan oluşan bir grupla saldırdıklarını anlatan terörist sağlık ocağını dört bir yandan kuşattıklarını, RPG roketi ve kalaşnikof türü otomatik silahlarla saldırdıklarını, sağlık merkezinde bulunan 50 kişiden 40’ını katlettiklerini geri kalan 10 kişiyi de kaçırdıklarını söyledi.
Terörist, Ömer Talavi adlı şahsın katledilenlerin cansız bedenlerini getirdiğini, cesetleri soyup ellerini bağladıklarını ve görüntülerini çektiklerini belirterek bunu Halidi’ye semtinde ordu ve güvenlik güçlerinin işlediği bir katliam olarak yansıtmaya çalıştıklarını kaydetti.
Terörist, cesetleri Cafer El-Tayyar Camisinin yakınlarında mezarlığına kazdıkları büyük bir çukura gömdüklerini ilave etti.
Terörist Muhammed, Bab Dreyb semtindeki silahlı grupların arasında iki Yemenli ve bir Lübnanlının bulunduğunu bildirerek bu şahısların devlete destek veren semtlerde patlatılan araçlara yerleştirilen el yapımı bombaları hazırladıklarına dikkat çekti.
Terörist sözlerine şöyle devam etti,”Homs’taki kapalı çarşıda kurulan bir güvenlik bariyerine 150 silahlıyla saldırdık. Bu bariyer silahlıların hareketlerini, Halidiye, Curat el-Şeyh ve Bayyada semtlerine giriş çıkışlarını engelliyordu.”
Ebu Ahmet adlı bir şahısla Deyrezzor kenitine silah satın almak için gittiklerini söyleyen terörist Ahmet, Homs Deyrezzor hattında şoför olarak çalışan Ebu Havvas adlı şahısla anlaştıktan sonra bu şahsın Homs’a 12 tüfek ve 10 bin kurşun getirdiğini kaydetti.
Terörist, tutuklanma korkusuyla Lübnan’a kaçtığını ve Trablus’un Tebbane bölgesinde Nazir Mendo’nun kardeşi Emin’le görüşerek Ebu Semra bölgesinde ev kiraladığını bildirdi.
Lübnan’da kaldığı süre içinde Mültecilere Yardım Vakfının sahibi Ebu Muhammed Rifai, kanun kaçağı Banyaslı Ebu Musab, silahlıları destekleyen Şeyh Salim Rifai ve Trablus’taki silahlılara destek veren Milletvekili Halit el-Zahir ile karşılaştığını belirtti.
Terörist Muhammed, Cuma günü katıldıkları bir gösteri sırasında göstericilere ateş açıldığına dikkat çekerek “ateşin nereden açıldığını anlamadık. Ardından Tebbane’de Şeyh Mazen adlı bir şahıs bizi toplayıp silah ve yüzümüzü örtmemiz için örtüler dağıttı. Daha sonra Muhsin dağına saldırdık” diye konuştu.
Suriye’ye silah kaçırdıklarını söyleyen Muhammed, Şeyh Mazen’in kendisine 12 tüfek ve bir gece dürbünü verdiğini, bunları Ebu Ğays adlı kaçakçıya 1200 dolar karşılığında Homs’taki Nazir Mendo’ya teslim edilmek üzere verdiğini ifade etti.
Terörist, Lübnan’dan Ürdün’e geçtiğini ve burada çok sayıda muhalifle tanıştığını belirterek Ürdün’de Suriye Büyükelçiliği önünde düzenlenen gösterilere katıldığını, burada Cezire televizyonunun ofis müdürü Yaser Ebu Hilale ile tanıştığını kaydetti.
Ebu Hilala’den kendisine Suriye haberlerini aktarmak için iletişim cihazı istediğini, fakat diploması olması gerektiğini söyleyip telefon numarasını verdiğini ve olan biteni aktarmasını istediğini söyleyen terörist, muhaliflerin ve silahlıların para almak amacıyla Mülteciler Temsilciliğine kaydolduklarını, kendisinin de resmi yollardan giriş yapmasına rağmen adını kaydedip yardım aldığını söyledi.
Daha sonra Ürdün’den Lübnan’a ve ardından Homs’a geçtiğine işaret eden terörist Muhammed, “Nazir’in kardeşi Emin bana abisine iletmem için 3 Süreyya operatörlü telefon verdi. Bir hafta sonra Nazir’in talebi üzerine tekrar Lübnan’a döndüm ve Emin benden abisine 20 bin dolar ve iki Süreyya operatörlü telefonu teslim etmemi istedi” diye belirtti.
Terörist, geçen Nisan ayında aralarında koordinasyon komitesinden Mansur Atasi’nin bulunduğu muhaliflerle görüşmek üzere Homs’tan Şam’a gittiğini, Atasi’nin kendisini Hacar el-Esved semtinden Ebu Zaher, Meydan semtinden Ebu Riyad ile tanıştırdığını söyleyerek bu şahıslara bölgeyi silahlandırmayı teklif ettiğinin altını çizdi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.