"Namaz mü'minin miracıdır." |
...(Âyet-i kerîme ve hadîs-i şeriflerde emredilen) Salih amellerden maksat islâm'ın üzerine bina edildiği beş rükündür, (İslâm şartlarıdır.)
Bu beş esas hakkıyla yerine getirilirse kurtuluş ümid edilir. Çünkü bu beş esas hadd-i zâtında (aslında) sâlih amellerdir, günahlara ve kötülüklere perdedirler. Allâhü Teâlânın "...Şüphe yok ki namaz hayâsızlıklardan ve yaramaz şeylerden nehyeder." (Ankebût-45) âyeti de bu mânâya şahittir.
Bu beş rükün yerine getirilirse Allâhü Teâlâ'ya şükrün edâ edilmiş olması ümid edilir. Şükrün edası hâsıl olunca da azaptan kurtuluş hâsıl olur. "Siz şükreder, îman ederseniz Allah size ne diye azâb etsin?..." (Nisa-147) buyuruldu.
O hâlde, insan bu beş esâsı yerine getirebilmek, husûsiyle de dînin direği olan namazı dosdoğru kılabilmek için bütün gücü ile çalışmalıdır.
Mümkün mertebe namazın en küçük bir edebini dahi terk etmeye razı olmamalıdır. Namaz ibâdetini tam yapan kişi İslâm'ın esaslarından büyük bir aslı yerine getirmiş ve kurtuluş için sapasağlam bir ipe tutunmuş olur. Allah sübhânehu muvaffak edendir.
Namaz mü'minin mîrâcı olduğu için, miraç gecesi Resûlullâh'ı (s.a.v.) şereflendiren kelimelerin namazın sonunda (tahiyyatta) okunması emrolundu.
O halde namaz kılan kişi namazını mîrâcı kılmalı, namazda (Allâhü Teâlâ'ya) son derece yakın olmayı istemelidir. Resûlullâh (s.a.v.) "Kulun rabbine en yakın olduğu an namazdadır." buyurmuştur. Namaz kılan kişi Rabbine münâcât edip, azamet ve celâlini müşahede ettiği için, namaz kılarken onda korku ve heybet zuhur etmelidir. Namaz kılanın tesellisi (sükûnet bulması) için namazın iki selam ile bitirilmesi emrolunmuştur. (Mektûbât-ı İmâmı Rabbânî, 1/304)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.