Bir Müslüman her şeyden önce ilmihalini öğrenmelidir. Bu farz-ı ayn'dır |
İlmihâlini öğrenmek her müslümana farz-ı ayındır. Ehl-i sünnet mezhebini ve itikadını ehlinden öğrenip îtikad ettikten, inandıktan sonra, kötü hûy ve ahlâklardan sakınacak, güzel ahlâk ile ahlaklanacak kadar ilim sahibi olmak, erkek, kadın bütün mü'minlere farzdır.
Her müslüman, çoluk çocuğuna ve eşine ilmihâlini öğretip, onları dine uymayan şeylerden korumalıdır. Emri altında bulunanlara da ilmihâllerini öğretip, onları korumalıdır. Önce ehl-i sünnet itikadını, inancını, sonra amel bilgilerini, sonra ahlâk ilmini, daha sonra da alışveriş vb. muamelât bilgilerini öğretmelidir. Bu bilgilere "İlmihâl" denir. Bunları bilmek nerkese farz-ı ayındır.
Çocuklara daha küçükken ehl-i sünnet itikadını ve Kur*ân-ı Kerîm okumasını öğretmeli, sünnet ettirmeli ve geçimini te'min edeceği bir iş, bir san'at öğretmelidir. Bundan sonra çocuğun üzerine farz olan amellerin farzlarını ve vâciblerini yerine getirecek, haramlardan sakınacak kadar ilim öğretmesi farzdır. Meselâ abdest, namaz, oruç, -zengin ise- zekât ve hac bilgilerinin öğretilmesi farzdır.
Bir san'atla uğraşıyorsa, mesleğinde harama düşmeyecek kadar ilim öğrenmesi farzdır. Alışveriş bilgilerini öğrenmek gibi. Çünkü bir kimse, bu bilgileri öğrenmeden alışveriş ve ticârete başlarsa, şüphesiz harama düşme tehlikesi vardır.
Eğer bir şey farz veya haram ise onun ilmini öğrenmek farzdır.
Eğer vâcib veya kerâhet-i tahrîmiye ile mekruh ise onun ilmini öğrenmek vâcibdir.
Eğer sünnet veya kerâhet-i tenzîhiye ile mekruh ise onun ilmini öğrenmek sünnettir.
Müstehab ise onun ilmi de müstehabdır. Mübâh ise ilmi(ni öğrenmek) de mübâh olur.
İlmi ile amel eden âlimlerin meclisinde bulunmalıdır. Ebû Hüreyre (r.a.) buyurdu ki: "Bir saat ilim meclisinde bulunup, dînimde lâzım olanları öğrenmek, bana Kadir Gecesi'ni ihya etmekten daha sevimlidir."
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.