Arakan'da yaşanan Budist vahşeti tüm hızıyla sürerken, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun Myanmar'a yaptığı skandallarla dolu ziyaretin yankıları sürüyor. Müslümanlar için toplanan yardımları Kızılhaç'a teslim ederek, katil Budistlere dağıtan bakanlığın, son ve hak din olan İslam'la Budizmi yan yana getirerek; "İslam ve Budizm barışın dinidir" demesi, bardağı taşıran son damla oldu.
Budizm barış diniymiş
Myanmar'a yaptığı ziyaret sırasında Müslümanları katleden hükümetin ağırlamasından son derece memnun kaldığını ifade eden Davutoğlu ardından Budist kampları ziyaret etti. Kampta bulunan Budist rahibi de ziyaret eden Davutoğlu, Budist rahibe; "Sizin liderliğinizde Budistlerle Müslümanların barış içinde yaşayacaklarına inanıyorum" dedi. Bakan Davutoğlu'nun "İslam ve Budizm barışın dinidir" demesi "Bu kadar da olmaz" dedirtti.
Fitre ve Zekâtlar Budistlere
Arakan için başlatılan yardım kampanyası sürecinde gazete ve televizyonlarda yer alan reklamlarda yardımların Arakanlı Müslümanlar için toplandığı belirtilse de durum bunun tam tersi. Müslümanlardan toplanan yardımlar katil Budistlere de dağıtılıyor. Mübarek Ramazan ayında fitre ve zekatını Arakanlılara gönderen vatandaşlar, verdikleri zekat, fitre ve bağışların Budistlere dağıtılmasından oldukça rahatsız.
Bu ziyaretin amacı neydi?
Davutoğlu'nun ziyaretinin ardından Arakan'da değişen herhangi bir şey olmadı. Katliamlar devam ederken dünyanın yaşananlara ilgisizliği sürüyor. Arakanlı Müslümanlar için değişen bir şey yoksa, bu ziyaretin neden gerçekleştirildiği merak ediliyor.
Uzun yıllardır Myanmar devleti ile devletin desteklediği Budist çetelerin zulmü altında inleyen Arakan Müslümanlarına bir darbe de Türkiye'nin Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'ndan geldi.
Bu neyin teşekkürü?
Arakan'da yaşanan zulmün dünya gündemine gelmesiyle yanına gazetecileri alarak Myanmar koşan Davutoğlu ilk olarak Mynamar Dışişleri Bakanı Wunna Maung Lwin, sonra da Devlet Başkanı Thein Sein'i ziyaret etti. Arakan'lı Müslümanları katleden hükümetin ağırlamasından son derece memnun kaldığını ifade eden Davudoğlu'nun açıklamalarının tonajı hayret uyandırdı. Özellikle Libya ve Suriye'de yaşanların ardından şahin kesilen Davudoğlu katliamcı yönetim hakkında en ufak bir serzenişte bulunmadı. Arakan'lı Müslümanları katleden Mynamar hükümeti ve Budist çeteler değilmiş gibi konuşan Davudoğlu, daha da ileri giderek konukseverliğinden dolayı Myanmar'lı muhatabına teşekkür etti.
İslam ve Budizm barışın diniymiş
Türkiye'den giden yardımı BM'ye teslim eden Davuduoğlu ve beraberindeki heyet Budist kamplarını da ziyaret etti. Davudoğlu'nun bu kampları gezerken yaptığı açıklamalar ise şaşırttı. Kampta bulunan Budist rahibi de ziyaret eden Davudoğlu, sanki olayları Müslümanlar başlatmış gibi Budist rahibe, "Sizin liderliğinizde Budistlerle Müslümanların barış içinde yaşayacaklarına inanıyorum" dedi. Bakan Davutoğlu, "İslam ve Budizm barışın dinidir" demeyi de ihmal etmedi.
Yardım skandalı
Bakan Davudoğlu'nun Müslümanlardan toplanan yardımları, BM'ye teslim ederek Budistlere de dağıtması akıllara 1992-1995 yılları arasında süren Bosna savaşında Türkiye'den yapılan yardımların dağıtımında yaşanan skandalı getirdi. Türkiye'den Bosnalı Müslümanlar için toplanan yardımlar Kızılhaç'a teslim edilmiş ardından bu yardımlar Hırvat, Sırp ve Boşnaklar dağıtılmak suretiyle üçe bölünmüştü. Bu durum Türkiye'deki Müslümanların bağımsız bir yardım kuruluşu kurumlarına zemin hazırlamıştı.
Arakan'da Kızılhaç'a teslim ettiler
Erbakan, yardımları Boşnaklara ulaştırmıştı
Arakanlılar için başlatılan yardım kampanyasında toplanan yardımlar Dışişleri Bakanlığı tarafından Kızılhaç'a teslim edildi. Teslim edilen yardımların bir kısmı da Müslümanları katleden Budistlere dağıtılıyor. Bu durum akıllara, Bosna savaşında Türkiye'den yapılan yardımların dağıtımında yaşanan skandalı getirdi.
Türkiye'den Bosnalı Müslümanlar için toplanan yardımlar Kızılhaç'a teslim edilmiş ardından bu yardımlar Hırvat, Sırp ve Boşnaklara dağıtılmak suretiyle üçe bölünmüştü. Bu duruma sessiz kalmayan dönemin Refah Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Necmettin Erbakan Türkiye'deki Müslümanlara bağımsız bir yardım kuruluşu kurdurtarak, yardımların birinci elden Boşnaklara ulaşmasını sağlamıştı.
Milli Gazete
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.